Mısır; piramitlerden akıllı köye

Mısır: piramitlerden akıllı köye

Mısır’ın muhteşem piramitleri artık dünyanın yeni yedi harikası arasında olmasa da, Akıllı Köy’ü (Smart Village) gelişmekte olan ülkelerin teknoloji parkları arasında en iyilerden biri olarak kabul edilmektedir. Teknokrat yöneticileri, rekabetçi bir bilgi ve iletişim sektörünün ülkede sağlıklı gelişimine kendilerini tamamen adamış bir görüntüdedir. Bilgisayar Mühendisliği doktoralı Ahmed Nazif başbakanlık görevini yürütürken, bir başka doktoralı mühendis olan Tarek Kamel, Türkiye’de kurulup kurulmaması gerektiği tartışılan iletişim ve bilgi teknolojileri bakanlığının başındadır. Bilişim ve yabancı dil yetkinlikleri olan insan kaynakları, 80 milyona dayanan nüfusunun insani gelişmişlik seviyesini Birleşmiş Milletler Endeksi’ndeki 111. sırasından daha yukarılara çekmek için olan çabalarının içinde öncelikli alanlardan biridir.

Özet olarak Mısır, Avrupa, Afrika ve Asya arasındaki imtiyazlı coğrafi konumundan yararlanarak, bilgi ve iletişim sektörünü geliştirme ve Orta Doğu’nun ─ ve Arapça konuşan ülkelerin ─ hub’ı olma çabalarını altyapı, hükümet desteği ve eğitimde yoğunlaştırmaktadır. Kısa vadede daha yüksek katma değerli ürünlere değil de hizmetlere odaklanma, Heeks’in tasarımla gerçek durum arasında uçurum (design-reality gap) olmaması gerektiği teziyle örtüşmektedir. Bilgi ve iletişimin hem kullanımı hem de üretimi teşvik edilmektedir. Bu strateji ve son zamanlardaki ekonomik reformlar, artık sadece Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve başka gelişmiş ülkelerden değil, aynı zamanda Çin, Hindistan, Türkiye gibi gelişmekte olan güçlerden de yatırımcıları cezbetmektedir.

Az gelişmişlik, ülkenin siyasi rejiminin geleceğinin belirsizliği, Orta Doğu’nun politik istikrarsızlığı, küresel finansal likidite ve doğrudan yabancı yatırımın devamlılığı konusundaki şüpheler, Mısır’ın bilgi ve iletişimin yükselen güçlerinden biri olma stratejisi ve ümidinin önündeki bazı tehdit ve engellerdir. Buna karşın, eğer büyük küresel güçler iki bin yıldan fazla bir süredir ilk defa izin verirse ve biraz da şansı yardım ederse Mısır, Orta Doğu’da gerçek bir siyasi ve ekonomik güç olarak ortaya çıkabilir. Bu yolla bölgenin sosyal ve ekonomik gelişimi ve barışına katkıda bulunabilir. Türkiye’nin de Mısır’da olanları yakından izlemesi ve bu çabalarında yanında yer alması iki ülke için de olumlu olacaktır.